Yayındaki Türkü

Title

Artist

Yayındaki Program

Yayındaki Program


Kafe Gülay’da Atık Yağlar ve Sıfır Atık Konuşuldu

Written by on Şubat 10, 2022

10 Şubat Perşembe günü yayınlanan ve “Evsel Yağ Atıklarının Geri Dönüşüme Kazandırılması” konusunun ele alındığı Kafe Gülay’ın stüdyo konuğu, DG Doğru Geri Kazanım Genel Müdürü Nagihan Yılmaz oldu.  

Kafe Gülay’ın 10 Şubat’taki canlı yayınında stüdyo konuğu, bitkisel atık yağ toplama konusunda uzman DG Doğru Geri Kazanım Genel Müdürü Nagihan Yılmaz oldu. Programda bitkisel atık yağların evlerde nasıl biriktirileceği ve teslim etme konusunda izlenecek yol üzerine bir sohbet gerçekleştirildi.

Geri dönüşüm ve sıfır atık üzerine sohbetlerin gerçekleştiği programın 10 Şubat’taki canlı yayınında, zaman zaman dinleyicilerden gelen “Evsel yağ atıklarını nasıl biriktireceğiz ve biriktirdiğimiz bu atıkları nereye teslim edeceğiz?” sorusu, sohbetin gündemi oldu.

Çevre Bakanlığının izniyle evsel yağ atıklarını toplayan ve geri dönüşüme kazandıran işletmelerden biri olarak öne çıkan DG Doğru Geri Kazanım adına stüdyo konuğu olan firma genel müdürü Nagihan Yılmaz, bitkisel atık yağların geri kazanımı üzerine çalışmalarını anlattı. Dinleyiciler için de evlerinde geri dönüşüme katkı sağlayabilecekleri yöntemler konusundaki önerilerini paylaştı. Bitkisel atıkların biyodizel üretimi için geri dönüşüme kazandırıldığını, yani yakıt olarak yeniden değerlendirildiğini ifade eden Nagihan Yılmaz, bu atıkların çevreye etkisi hakkında bilgiler verdi.

Özellikle evde kullanımından sonra lavaboya dökülen bitkisel yağ atıklarının lavaboyu tıkadığını, bu nedenle tıkanan lavaboları açma işleminin de öncelikle aile bütçesine zarar verdiğini belirten Yılmaz, şunları ekledi: “Bu yağlar, çimento görevi görerek lavabonun gider borularının tıkanmasına sebep oluyor.” Yılmaz, evin lavabosundan akan bu atıkların önce evin tesisatında ve ilerleyen süreçte dışarıda belediyelerin döşediği kanalizasyon sistemlerine çok büyük zarar verdiğini belirtti. Bu alanlarda gerekecek tadilat ve değişikliklerin hem ev ekonomisine hem de ülke ekonomisine zarar verdiğini söyledi.

“Ayrıca lavaboya dökülen yağ atıkları, özellikle arıtma tesisi bulunmayan bölge belediyelerinde yer altı suyuna, buradan da denizlere ve göllere karışabiliyor, buralardaki canlı varlığı için ciddi tehlike yaratabiliyor.” diye konuşan Nagihan Yılmaz, “Denizlerdeki yosunlaşmanın, balık ölümlerinin, denizanalarının çoğalmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi maalesef bu yağ atıklarının denizlere ve göllere karışmasıdır.” dedi. Bu nedenle yağların lavaboya dökülmemesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, topraktan yer altı sularına geçtiğinde içme suyuna da karışan bu atıkların insan sağlığı için tehlikeli sonuçlara yol açabildiğine değindi.

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Yağ atıklarının kanalizasyon sistemlerine gönderilmemesi ve açık alanlara bırakılmaması, toplama kaplarında biriktirilerek geri kazanım tesislerine teslim edilmesi gereklidir.”

Gülay Kankalp’in, “Yağ atıklarının toprakla birleşmesi toprağın kalitesini nasıl etkiliyor?” sorusunu yanıtlayan Nagihan Yılmaz, şunları söyledi: “Toprak kalitesini olumsuz etkiliyor. Bunun yanında maalesef sızarak yer altı sularına geçiyor. Son dönemde yer altı kaynaklarımız ciddi derecede azalmakta, bu da içme sularımızın azalması anlamına geliyor. Bu nedenle toprağa karışmasını da ciddi şekilde önlememiz gerekiyor.”

İnsan sağlığını nasıl etkilediği sorusuna ise Yılmaz, şöyle yanıt verdi: “Atık kategorisine geçen yağların öncelikle gıdada kullanılmaması gerekiyor. Gıdanın haricinde maalesef Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yönetmeliği çıkmadan önce sabun yapımında ve hayvan yemi yapımında da kullanılabiliyordu. Ama yönetmelikle bunlar yasaklanmış oldu. İçerisindeki kanserojen etkiler nedeniyle sabun ve hayvan yemi yapımında kullanımı yasak durumda…”

Evlerde bu yağların kullanımı konusunda bazı kriterler olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu kriterler, öncelikle temiz yağ üzerine yağ eklememek gerekiyor, çünkü temiz yağı da kirletmiş oluyoruz. Sağlığımıza zararlı hale geliyor. İçerisindeki kanserojen maddeler kalp ve damar hastalıklarına neden olabileceği için bu yağların 2 defadan fazla kullanılmaması ve üzerine temiz yağ eklenmemesi gerekiyor. İlk kullanımdan sonra mutlaka ağzı kapalı bir kapta saklamamız gerekiyor. Yani oksijenle temasını tamamen kesmemiz gerekiyor. İki kızartma arasında da en fazla 15 günlük periyodun olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.”

Kafe Gülay’ın bilgilendirici yayınlarında sık sık gündeme gelen sıfır atık konusunu hatırlatan Gülay Kankalp, stüdyo konuğu Nagihan Yılmaz’a; “Sıfır atık konusunda neyi amaçlıyoruz, sizin de kurum olarak içerisinde bulunduğunuz bu projenin faydaları nedir?” diye sordu. Yılmaz, şöyle konuştu: “Sıfır atık projesinin amaçlarından biri, kaynağında ayrı toplamak. Geri kazanılabilir atıkları toplamak. Ama en öneli amacı, israfı önlemek. Çünkü çok büyük oranda israf eden bir toplum haline geldik. Yemediğimiz, giymediğimiz, tüketmediğimiz bir sürü ürün alır haline geldik. Alışkanlıklarımızı değiştirip, gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri alıp kullanarak, kullanmadıklarımızı da ikinci el olarak kullanabilecek başka birilerine vererek ya da değerlendirilmesini sağlayarak, tekrar tüketime göndermeyi amaçlıyor aslında sıfır atık…”

“Evlerden, iş yerlerinden topladığınız atık yağları ekonomiye nasıl kazandırıyorsunuz?” sorusuna yönelik olarak da Nagihan Yılmaz; “Bizler tesis olarak, projenin bitkisel atık yağ toplama ve geri kazanım ayağındayız. Türkiye genelinde toplama faaliyeti yürüterek, yaklaşık 10 ilde geçici depolama alanlarımız var. Buralarda toplanan yağları belirli periyotlarda geri kazanım tesisine gönderiyoruz. Orası da biyodizel üretimi amacıyla bu yağları kullanıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) çıkarmış olduğu bir yönetmelik var. Bu yönetmeliğe göre 0,005 (binde beş) oranında mazotun içerisine katma zorunluluğu var, biyodizeli… Bizim topladığımız bütün yağlar, dizel araçların depolarında yakıt olarak kullanılıyor.” dedi.

Sohbet sırasında Gülay Kankalp’in, “Biyodizel yakıt hem enerji ihtiyacımıza çözüm bulmuş oluyoruz hem de ekonomiye katkı sağlıyor, doğayı kirletmeden yeniden kullanılabilir hale getiriliyor.” sözlerine ek olarak, Nagihan Yılmaz da; “Aynı zamanda petrol türevlerine göre biyodizelin kullanımı, karbon emisyonu açısından daha düşük emisyon değerlerine sahip olduğu için doğayı biyodizel kullanarak da koruyoruz.” diye konuştu.

Yılmaz, dinleyicilerin evde biriktirdikleri atıkları nasıl toplayacağı ve teslim ederken hangi yolu izlemeleri gerektiği konusunda ise şunları söyledi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yönetmeliği gereği hanelerle alakalı olarak belediyeler sorumlu… Biz daha yoğunluklu olarak işletmelerden, yemekhanelerden bitkisel atık yağları topluyoruz. Ama hanelerle ilgili de çalıştığımız belediyeler var. Belediyeler, bizim gibi lisanslı toplayıcılarla sözleşmeler imzalıyor. Belediyelerle iletişime geçerek, atık yağlarını teslim etmek istediklerini belirtebilirler. Belediyelerin muhakkak kurmuş oldukları bir toplama sistemi var. Muhtarlıklarda toplayabiliyorlar, bazı belediyelerin atık toplama merkezleri var, oralara getirilebilir. Bazı belediyelerinde halk eğitim merkezi ve benzeri yerlerde toplama kapları var. Oralarda teslim edilebilir. Belediyeler aranarak nerelerde toplama noktası olduğu hakkında bilgi alınabilir. Evlere de gidip alabiliriz. 5 litre sınırımız var, bu miktara ulaştıysa bizleri aradıklarında evlerinden alabiliriz. Plastik pet şişelerde biriktirebilirler. Ayrıca çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla da yürüttüğümüz projeler var. Lansmanı yapılacak olan bir projemiz yine evlerden atık toplamayla ilgili… Petrol istasyonlarından topladığımız projemiz var. Petrol istasyonlarının internet sitelerinden bakıp, hangi istasyonlarda atık toplandığını görebilirler. Bu tür projeler de yavaş yavaş gelişmeye ve duyurulmaya başlıyor.”

Yayında dinleyicilerin toplama ve teslim etme konusunda şikayetlerinden bahseden Gülay Kankalp, yakın çevrelerinde kumbara olmayan, biriktirdikleri atıkları nereye bırakacaklarını bilmeyen dinleyicilere seslenerek, en az 5 litre biriktirilen atıklar için toplama yapan firmalara ulaşılarak, atıklarını kapıda teslim edebileceklerini söyledi. Kankalp, iş yerlerinde yapılan uygulama hakkında neler yapıldığını da canlı yayında Nagihan Yılmaz’a sordu.

İş yerleri ile sözleşme yapıldığını ifade eden Yılmaz, yönetmeliğe uygun olarak MOTAT Atık Yönetim Uygulaması ile toplama yapıldığını belirtti. “Firmalar olarak bizim, yağı nereden aldığımız, kaç kilo aldığımız ve nereye teslim ettiğimiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından adım adım kontrol ediliyor, çünkü yanlış yere gitmemesi lazım bu yağların. Ekonomik olarak da bir değer olduğu için daha önce de belirttiğim gibi sabun ya da hayvan yemi yapımında kullanılmaması için kontrol altında tutuluyor…” diye konuşan Yılmaz, iş yerlerine teslim ettikleri 60 litrelik bidonlarda toplama yapıldığını, belirli periyotlarda iş yerlerinden aldıklarını ve geri kazanım tesisine ulaştırdıklarını söyledi. Yetkili firmaların da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının resmi internet sayfasından görülebileceğini belirten Yılmaz, yağları verirken lisanslı firma olmasına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, apartmanlar ve site yönetimlerinin irtibata geçip toplama kapları isteyebileceğini de sözlerine ekledi.

Tagged as

Reader's opinions

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *



Sohbeti Başlat!
Mesajlarınızı bekliyoruz...
Ostim Radyo Whatsapp Hattı
Merhaba,

Mesajlarınızı bekliyoruz...