HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ

POLYANNA

Eleanor H. Porter

Pollyanna, sadece çocukların değil aynı zamanda büyüklerinde okuması gereken bir kitaptır. Hayata başka bir perspektiften bakmamızı sağlayan, olayları daha pozitif daha iyimser algılamamıza yardımcı olan bir eserdir.

Tüm Dünyada liste başı olan ve Çocuk Edebiyatı Klasikleri arasında ilk sıralarda yer alan Pollyanna, bu hafta sizler için haftanın kitap önerisi olarak blog yazımda yer aldı.

Keyifli okumalar dilerim…

Genel çerçeveden baktığımızda kitap, küçük bir kız çocuğunun ailesini kaybettikten sonra teyzesinin yanına taşınmasını ve yıkılıp, üzülmek yerine hayata daha mukavemetli devam etmesini, yaşamında da hep mutlu olunacak bir taraf bulmasını konu alıyor.

Yani, kitabın vurucu noktası, her daim pozitif olmak, tüm canlıları sevmek, koşullar ne olursa olsun her olayda mutlu olunacak bir taraf bulmak ve her daim iyilik yapmak …

Kitabın özetine gelirsek;

Pollyanna, kalbi iyilik dolu, küçük şeylerden mutlu olan ve babasından öğrendiği “mutluluk oyunu” felsefesiyle büyümüş bir kız çocuğudur. Yani her olayda mutlu olunacak bir taraf bulmayı o küçücük yaşında şiar edinmiştir. Küçük yaşta annesini, bir süre sonra da babasını kaybedince tanıdıkları kısa bir süre ilgilenmiş fakat teyzesi çok geçmeden onu yanına aldırmıştır. Fakat hayalinde şekillendirdiği gibi bir teyze ile karşılaşmaz maalesef. Bu teyze, yeğenini sanki bir beslemeymiş gibi karşılar ve devamında da öyle muamele eder. Soğuk bir karşılamadan sonra onu tavan arasında depo gibi küçük, izbe bir odaya yerleştirir. Bu sırada teyze ve yeğeninin yanında olan hizmetçi Nancy’de bu duruma çok içerler ve Pollyanna’ya karşı eziklik içinde “bana kalsa çok güzel oda verirdim sana ama bu odayı ancak bu kadar derleyip topladım” der. Zaten Pollyanna’yı karşılamaya gelen de Nancy olmuştur. Pollyanna, önce onu teyzesi zanneder ve sonrasında da teyzesinin evinde Pollyanna’ya yakın ilgi ve dostluk gösterecek bir abla olmuştur.

Zamanla neşeli, samimi ve sıcak haliyle hem evde hem mahallede çok sevilir. Büyük/küçük herkesin bir şekilde hayatına dokunur. Birgün gelir ki Pollyanna bir kaza geçirir ve kötürüm kalır. İşte o zaman ilk defa hayata küser. Bu devrede de hem hane halkı hem de mahalleli devreye girer. Sıra onlardadır. Artık mutluluk oyunundan nefret eden Pollyanna, en başta dostlarının ve en sonunda da teyzesinin o yakın, sıcak ilgisiyle tedavi olmayı kabul eder ve tekrar eski neşesine ve o özlediği, hayalini kurduğu sıcak teyze profiline kavuşur.

Böylece kitap çok güzel bir final yapar.

Hayatımıza dokunacak ve bizimde felsefemiz haline gelecek, o güzel “mutluluk oyunu” ile akıllara damgasını vuran Pollyanna, haftanın kitabı olarak huzurlarınızda…

     Selam ve sevgi ile…

                                                   Nurefşan Öcal